15.03.2013

Film Festivali için öznel bir seçki


Öznel, yani tamamen bana ait kimi kıstaslar ( ki bunlar da herkesin kıstaslarına benzer ) uyarınca hazırlanmış bir seçki. Tabii ki bu seçki bir nevi tavsiye listesi aynı zamanda. Ama sayıyı çok abartmadan, insani ölçülerde tutmaya çalışacağım ( ne de olsa belli bir sayının üzerinde film izlemenin, hem de bu kısa sürede, çok manası yok ) bir liste olacak. Başlayalım.



Goltzius ve Pelikan Kumpanyası - Peter Greenaway

Greenaway'in listenin tepesinde olması hiç de şaşırtıcı değil herhalde ( beni tanıyanlar için hele ). Kendisi yaklaşık 25 yıldır yakından takip ettiğim, tüm filmlerini izlediğim ve her anlamda benzersiz olduğunu düşündüğüm bir sinemacı. Filmografisinde özellikle ilk dönem işleri benim için daha ön plandadır. The Cook, The Thief, His Wife and Her Lover ( Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı ), Drowning By Numbers ( Sayılarda Boğulmak ), A Zed and Two Noughts - ZOO gibi filmlerini çok önemli bulurum ve sık sık yeniden izlerim. Son yıllarda biraz ilgimi kaybettiğimi itiraf ederim ( Tulsa Luper serisi hayal ettiğim gibi değildi örneğin ) ama The Nightwatching ve onunla beraber çektiği belgesel J'Accuse ile yeniden toparladı kesinlikle. Goltzius için kimi yabancı eleştirmenler "Greenaway'in dönüşü" gibi yorumlar yapıyor ki bence dikkate değer. yani bu yıl izlenmesi gerekenler listesi bu filmle başlamalı bence.



Sapığın İdeoloji Rehberi - Sophie Fiennes

Zizek! Filozofu az çok tanıyanlar için sadece adını zikretmek bile filmin izlenmesi için yeterli oluyor genellikle. NTV Belgesel Kuşağı'nda yayınlanacak filmin sinemasal kalitelerini çok tartışmadan ( daha izlemediğimi de hesaba katınız ) doğrudan doğruya Zizek'in zihin alıştırmalarını sevdiğim için gidip izleyeceğim bir film olacak Sapığın İdeoloji rehberi. Bundan bir kaç yıl önce çekilen Sapığın Sinema Rehberi'ni izleyenler nasıl bir manzarayla karşılacaklarını zaten tahmin ediyordur ama dikkat, o filmin başrolünde sinema vardı ve haliyle ortaya çıkan iş çok daha bütünlüklüydü ( hem fikren, hem de şeklen ). Bu sefer ben o bütünlük hissini beklemiyorum ama çok daha girift ve ucunu bucağını kaçırmazsanız ( düşünsel anlamda ) çok daha keyif alacağınız bir film çıkabilir ortaya, orasını bilemem.



Gizli Kimya - Shane Carruth

2004 tarihli Primer'ine bayılmıştım Shane Carruth'un. hemen her şeyi kendisi yapan gerçek bir bağımsız sinemacı Carruth ve üstelik çok da yetenekli. Orijinal adı Upstream Color olan Gizli Kimya'da da yine her aşamada Shane Carruth'un imzası var. Yazmış, yönetmiş, oynamış, kurgulamış, bestelemiş... kamerayı bile kullanmış, artık siz hesap edin. Primer kadar etkileyici bir film çıkar mı bilemem, ama son derece umutluyum ve size de tavsiye ederim doğrusu, Amerikan sinemasında bu denli özgün yönetmenler kolay kolay çıkmıyor zira.



Garip Turistler - Ben Wheatley

Ben Wheatley'nin bir önceki filmi The Kill List son zamanlarda izlediğim en rahatsız edici filmlerden biriydi. Akla The Wicker Man ve Don't Look Now gibi filmleri getiren The Kill List'i çok sevmiş, hatta bu yüzden ciddi bir aile kavgasının içinde bulmuştum kendimi. Şimdi yeni filmi Garip Turistler ( Sightseers ) festivalin Antidepresan bölümünde gösteriliyor. Bölümün adını özellikle zikrettim zira The Kill List insanı ağır bir depresyona sokacak denli karanlık bir filmdi. Demek ki Garip Turistler Britanyalı yönetmenin farklı bir yönüyle tanıştıracak bizi. izlemek lazım.



Karanlıktan Aydınlığa - Carlos Reygadas

Şunu hemen belirteyim Carlos Reygadas'ın tüm filmlerini izlemek lazım. Meksikalı sinemacı günümüz sinemasının en önemli yaratıcılarından biri olarak kabul ediliyor. Adını Nuri Bilge Ceylan, Dardenne Biradeler gibi özel sinemacılarla birlikte anıyorlar dünyada. Bu yıl kendisi festivale konuk olarak katılacak, bir ders verecek ve izleyicilerle buluşacak. yani tam bir Reygadas şöleni bekliyor bizi. Ben sadece bir filmini ( son filmi Karanlıktan Aydınlığa - Post Tenebras Lux ) aldım listeye ama tüm filmlerini izleyin derim, zira hepsini bir arada bulmanız ve salonda izlemeniz bir daha kolay olmayacaktır.


Vesikalı Yarim - Ömer Lütfi Akad

Lütfi Akad'ın unutulmaz filmi Vesikalı yarim'i nerede bulursanız izleyin bence. hele böyle festivalde, dev perdede, özel bir gösterimle bulursanız hiç kaçırmayın. Üzerine makaleler, araştırmalar yazılmış ama bir o kadar da izleyicinin, toplumun hafızasında yer etmiş bir film Vesikalı Yarim. İçinde yer alan herkesin filmografisinde en üst sıraya koyacağı kadar önemli bence. Çok da konuşmaya gerek yok.



45 Ruhu - Ken Loach

Ken Loach her daim Ken Loach'dur ve her daim izlenmesi gerekir. Üstelik üstadın fazlaca ilgi göstermediği bir tür olan belgesel türünde bir filmi var bu kez karşımızda. İzlemesek olmaz, hatta ayıp olur.



Yok Edici Melek - Luis Bunuel

Luis Bunuel'in filmini izleyeli belki 25 yıl olmuştur ama etkisini hala üzerimden atabildiğimi sanmam. Konusunu anlatıp keyfinizi kaçırmayacağım ama sinema tarihinin en önemli başyapıtlarından biri olan bu filmi izlemeniz sizin için çok önemli bence, o kadarını söyleyeyim.



Kurt Çocuk - Jo Sung-hee

Güney Kore sinemasına olan ilgimden olsa gerek, Kurt Çocuk bu seneki programda özellikle radarıma takılan filmlerden biri oldu. Jo Sung-hee'nin bir önceki uzun metrajlı filmi End of Animal'i izlemedim doğrusu ama "Güney Kore'de tüm zamanların en çok gişe yapan 3. filmi" cümlesiyle tanıtılan Kurt Çocuk'u mutlaka izleyeceklerim arasına koyuyorum. Şunu belirteyim hemen, gişe başarısı denen şeyi hiç önemsemem elbette, ama G. Kore seyircisinin beğenilerine güveniyorum doğrusu. Aklıma ilk gelen örnek elbette Gwoemul ( Host ). G. Kore'de tüm zamanların en çok izlenen filmlerinden biri olan Gwoemul bence gerçek bir başyapıt. İzlemeyenlerin acilen izlemelerini tavsiye ederim. Yeri gelmişken söyleyeyim Park Chan-wook filmi Stoker da yine göreceklerim arasında ama işin içine Nicole Kidman'ın karışmış olması beni  biraz işkillendirmiyor değil doğrusu.



İp - Simon Brook

Peter Brook çağdaş tiyatronun en etkili yaratıcılarından biri. Sinemada da çarpıcı filmlere imza atmış ve Brecht, Grotowski gibi teorik anlamda da önemli katkıları olmuş bir tiyatro adamı ve hala çalışmaya, üretmeye devam ediyor. İp ( The Tightrope ) onun oğlu Simon Brook tarafından çekilmiş ve usta tiyatrocunun yaratım sürecine dair ipuçları sunan, felsefesine ve hayatına dair izleri barındıran ilginç bir belgesel. Sadece tiyatro meraklılarının değil, herkesin izlemesinde fayda olacak bir film gibi duruyor.



Oyuncu Seçimi - Tom Donahue

Bunun da fazlasıyla öznel bir seçim olduğunu kabul ediyorum ama zaten en başta uyarmıştım bu konuda sizi. Tom Donahue'nün belgeseli oyuncular, oyuncu seçimleri ve ünlü bir casting ajanı üzerinden Hollywood'un tarihsel bir analizine girişiyor. Birçok oyuncuyu keşfetmiş Marion Dougherty'nin hayatına da odaklanan film sinemanın en unsurlarından biri olan "oyuncu" olgusunu farklı bir açıdan masaya yatırıyor. Hemen belirteyim, festivalin en zengin kadrolu filmi bu olsa gerek.



Vecide - Haifaa Al Mansour

Vecide'yi biraz da zorlu çekim süreci yüzünden seçtim. Tamamı Suudi Arabistan'da bir kadın tarafından, gizlice çekilen Vecide bisiklet almak için Kuran okuma yarışmasına giren küçük bir kızın hikayesini anlatıyor.BBC'de bir söyleşisini izlediğim Haifaa Al Mansour ülkesinde birçok değiştiğini ama hala bir kadın olarak yaşamanın zor olduğunu anlatıyor ve filmi bir minibüsün içinden gizlice çektiğini anlatıyordu.



Ölümün Alfabesi

Korku sineması tutkunları için ( ben mesela ) ilginç bir kolaj var menüde: Ölümün Alfabesi ( The ABCs of Death ). Toplam 26 kısa filmden oluşan bu kolajda 26 sinemacı, 26 farklı ölüm hikayesi anlatıyor. Filmin bir bölümünü izleme fırsatı buldum ve açıkçası gerçekten çok etkileyici bazı hikayeler olduğunu gördüm. Yönetmenler arasında Xavier Gens, Ti West, Ben Wheatley gibi tanınmış isimler de var.

Bu filmler dışında bir de şunları muhakkak izlemenizi önereceğim:

Camille Claudel 1915 - Bruno Dumont
Perde - Jafar Panahi ve Kamboziya Partovi
Küf - Ali Aydın
Bir Hurdacının Hayatı - Danis Tanovic
Hayatboyu - Aslı Özge
Kapital - Costa Gavras
Bir Vampir Hikayesi - Neil Jordan
Gebo ve Gölge - Manoel de Oliveira
Fransa Günlüğü - Raymond Depardon
İhanet Oyunları - Paul Verhoeven
Hannah Arendt - Margarethe Von Trotta
Bir Şarkının Peşinde - Malik Bendjelloul
Madonna Ağlıyor - Alex Gibney
Yük - Kim Nam-kyun
Açlık - Tony Scott
ve
Metin Erksan seçkisindeki tüm filmler


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder